12 Mayıs 2012 Cumartesi

Viva 19 mayıs ve kafası

   Bu bloğa başından beri yeni birşey koymamamdaki en önemli sebep uzun süredir içimdeki çürümüşlük hissinin beni esir alması ve yaşadığım ortama yabancılaşmamın getirdiği bir tür zihinsel koma halinde uyku modunda öküz gibi yaşamamdır; artık biraz silkineyim dedim. Bu paragraf da benden bir merhaba olsun ozaman..bloğun adına uygun olarak itin götüne sokmaya çalışacağım ilk şey Türkiye Gençlik Birliği(TGB)'nin Viva 19mayıs sloganı ve organizasyonu olacak..

    Bir saat kadar önce Okan Bayülgenin programında benim gibi genç iki arkadaş çıktı uzun uzadıya anlattılar..atam dediler emanet dediler emperyalizm dediler gericilik dediler dunya dediler kardeşlik barış vs devam ettirip arada bi suriye açılımı yapıp aydınlar yanımızda karanlığa bırakmayız ülkeyi diye bağladılar..



   Çok az gençlik örgütü tv gibi hala cok onemli olan bir medya organında hele bide okan bayulgen gibi gencliğin takip ettiği bir kişinin programında bu biçimde süre alıp kendisini anlatabilir; kendi çapında sivil toplum-gençlik örgütü falan kovalamış biri olarak bunun TGB için büyük bir şans olduğunu söyleyebilirim. Bu tarz kapılar kolaylıkla açılmaz kimseye..Türkiye Gençlik Birliğinin sitesi ve viva19mayıs organizasyonu-şöleninin sitesi ni buradan size vereyim biraz bakıp kurcalamak, dinlemek lazım herkesi öncelikle..

  İtin götü faslına geçmek gerekirse:

   Viva 19 mayısmış..emanetmiş..ilk olarak söylemeliyim ki biri ancak kendisine ait olan birşeyi emanet edebilir..lost adası mıydı bu ülke ki biri sahip olsun sonra başkasına devretsin..eğer ülke o dönem tek adama ait olmuşsa(ki bence öyle değildi) bu o kişiyi diktatör yapmaz mı? Ama öte yandan sizler tgb li arkadaşlar bu tarz bir itiraftan da uzaksınız..dünyadaki faşist, totaliter rejimlerin rüzgarıyla böyle kutlamalar baslamıs(googleda mussolini falan yazıp gorsellere bakın bizim stadyum kutlamalarının siyah beyaz fotograflanmış benzerleri ile karşılaşırsınız); kabahatı başlatanlarda değil sürdürenlerde aramalı. Allah askına asker gibi raprap yuruyup,bandoda davul vurmanın neresi genclik neresi spor..Siz şimdi neyi savunuyorsunuz,eski totaliter rejimin ayinlerinin kaldırılmasına karşı çıkmak gericiliğin dik alası olmuyor mu? Törenlerde toplumun belirli kısmını rencide ettiği açık olan("ne mutlu turkum diyene" gibi) pankartları güneşin altında gebererek kaldırmanın, şehirdeki asker ve valiye selam durmanın neresi ileri oluyor anlamak gerçekten güç.

  İşin spor kısmına gelince lisanslı sporcu sayımız son 10 yıla kadar komik rakamlardaydı, ülke genelinde 80 yıldır kutlanan bayramların bu ülke insanına spor yapma alışkanlığı kazandıramadığı gerçeği bir yana üst düzey sporcu yetiştirme bakımından bir işe yaramadığını göstermek için kıyaslamaya gidilirse, örneğin Çin'deki olimpiyatlara sadece 68 sporcu ile katıldı  Türkiye; kendisiyle ekonomik ve nüfus bakımından kıyaslanabilir ülkeler olan İspanya 287, Avustralya 533 beğenmediğiniz Mısır bile 103 sporcuyla katılmış. Bu demek oluyor ki işi spor yönü pek yürümemiş.
    Üzülerek söylüyorum ki şimdi size 19mayısı kutlamalarını değişik biçimde kutlama fikri bile sizin tabirinizle 'takunyalı tipler' sayesinde geldi; bunu son 1 ayda gördük. Madem ki sizler de törenlerin biçiminden rahatsız idiniz 80 yıl gibi uzun bir süre niçin bir kişi çıkıp eleştirmedi bu törenleri, değişmesi ya da modifikasyonu için kamuoyu oluşturmaya çalışmadı? Hala aydınlık karanlık bilmem ne biçiminde kodlanmış lise Atatürkçülük ve vatandaşlık dersi evreninde gezinmekten yorulmadınız mı? Onlar takunyalı ise siz de putperestsiniz..

 
    Cumhuriyetin ilk yıllarına faşist diktatörlük demek çok doğru değil bence(en basitinden faşist ülkelerde tüm toplum bir akıl tutulması yaşayıp liderlerine adeta taptı ve toplum olarak akıl almaz suçlar işlediler bizdeki durumun böyle olmadığı aşikar!) ama ortada farklıyı kabullenemeyen,totaliter ve her türlü baskı unsurunu kullanmaktan çekinmemiş bir asker rejimi olduğunu görmek için zizek olmaya da lüzum yok..Cumhuriyeti kuran kadrolar ummadıkları bir güce kısa zamanda ulaşmış,yurtsever ve her durumda gereği neyse ona yapmaya çalışan kadrolardı. Dönemlerindeki batı dünyasında esen faşist rüzgarların etkisinde kalıp benzer uygulamaları burada yapmayı kendi zihinlerinde ilerici ve modern saymaları da aslında şaşılacak şey değil.

Bu heykeli Mussolini döneminde İtalyada yapan Pietro Canonika ülkemizde de cumhuriyetin ilk yıllarında çalışmış taksim meydanınındaki anıt dahil birçok eserinde faşist rejimlerin izlerini görmek mümkündür; özellikle bu resmi koymamın sebebi hemen hemen herkese ilk bakışta bu heykelin Türkiye'de olduğunu düşündürebilecek kadar tanıdık gelmesidir.

  Asıl şaşılacak şey bu tip uygulama ve politikaların yıllar içerisinde tabulaşıp mutlak doğru haline gelmesidir; şüphesiz bunda kemalist ordunun 10 yılda bir topluma verdiği ayarın etkisi de büyüktür fakat bugünün Türkiye'sinde hala bu söylemlere gençlerin prim vermesi ve aydınların(nedense çoğu tiyatrocu) gürbüz ve etkileyici tonlarıyla gaza getirici konuşması asıl "akıl tutulması"nın kendisidir. Buradan benim çıkardığım sonuç Atatürk faşist ve diktatör değilse bile sizler(19mayısçılar) en azından totaliter rejim meraklısı hatta biraz acımasız bir yargılama yaparsam faşistsiniz.
"ya roma ya ölüm" diyen Musolini' nin siyah gömlekli devrimci genç milisleri rahat uyuyun; modern Türkiye'de hala söylemleriniz yaşamakta

  Dünyada faşizmin iktidara gelirken nasıl gençlere gazı verip dünyayı gençler değiştirir diye onlara milis-terörist haline getirdiğini ve materyalist toplum ve gençlik ilişkilerini başka bi yazıda değerlendirmek lazım..gençliğe tapmak da ayrı bir kafa zaten neyse.. ha bide google a yazın  lütfen faşizmin paganik koklerini araştırın, o zaman niçin sizleri putperest diye yaftaladığımı belki daha iyi anlarsınız..sonra gider büstleri öper,büste selam durur,mezarına gidip hukumeti ve toplumu şikayet edersiniz ona..adamı da rahat bırakın artık, düşün yakasından..

not: yazım ve imla hatalarını boşverin




1 yorum:

  1. ritüellerin doğru biçimde uygulanmadığını düşünen muhafazakar cemaatin tepkisi-19mayıs2012-
    http://webtv.hurriyet.com.tr/2/32552/0/1/taksim-deki-kutlamada-gerginlik.aspx

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.