4 Ekim 2015 Pazar

Gözlük

Gözlerimi araladığımda uçuşan sinek kümeleriyle karşılaştım. Siktir bu ne be! Nerede bu belediye - ilaçlama hak getire! Hmm burası bildiğin orman yahu ağaçlar falan.Ben ise yere uzanmış kalmışım.

En son hatırladığım ofiste "tası tarağı toplayacağım gidiceeeem buralardan kankaaa" diyerek hayvan gibi bağırıyordum. Üstelik kel de olmama rağmen.

Biraz kendime geldiğimde, siyah bir böceğin zemine bata çıka bana doğru yürüdüğünü fark ettim. Çığlığı bastım haliyle ve fırladım ayağa. Ulan ben neredeydim?

Cebime baktım-telefon yerindeydi. Açtım haritalar, konum ve benzeri araçları- hat çekmiyor. Hay aksi! Yeni moda hippi olacaktım ben- kafası güzel, kıyafetleri şekilli ve "umarsız" fakat bu bu böcek, bu sinek niye, onlar planımızda yoktu- haydi gidin kenarda köşede oynayın oyununuzu.

Dünyayı gezecektim ben; yeni insanlar (ohh taze), yeni maceralar, çok süper yeni kültürler (fabrika çıkışlı), renkleri ve "shutter" ayarları ile oynanmış fotoğraflar. Çok mu şey istedim! Dünya az dur bekle; gezecem seni!

Arka tarafımdan bir hışırtı duydum ve irkildim. İki kişi bana doğru geliyor. Lensleri de takmadım, gözlükler de gözüm de değil. Kim ya bunlar? Biraz gözümü kıstım baktım; Berkan ile Leyla bana doğru geliyor.

-Abi neredesin 15 dakikadır seni arıyoruz fellik fellik. Ne arıyorsun burada seni bir Belgrad'a getirelim hava al, biraz koşalım edelim dedik hemen kayboldun, gelmiş burada yatıyorsun. Bak sırtın da hep yaprak maprak olmuş, dön bi silkeyim sırtını. Oksijen çarptı seni sanırım. HaHaHa. Al sana kahve getirdik biraz soğudu gerçi ama iç kendine gelirsin.
-Sağol abi. Süt yok muydu? Süt? Ya o değil de benim gözlüğü bulamıyorum bir el atın da bakalım şuna...

22 Temmuz 2015 Çarşamba

İyi iyi

Herkes de bir iyi bir iyi ki sorma- kıçımızda güller açıyor.
Yüzlerce genç insanı havaya uçuran canlı bomba olan oğluşu hakkında annesi; "ya benim oğlum pırlanta gibi çocuktu aslında, yurt dışına kadar çıkıvermişti - öyle bir gezip gelecekti, bir şeye kafası bozuldu herhalde- çocuğun üstüne fazla gitmeyin" gibi ifadeler kullanıyor. Bir sus ya da; "pis bir çocuktu o zaten de, evde peçete yoktu de, zaten hep altına da yapardı de, içkisi kumarı yoktu ama arada bazen ufak kaçamaklar yapıp millete minik tecavüzler ederdi de- özünde iyi bir insandı deme bari.

Şerefsiz limoncu ile kendini işine adayan gişe memuru kariyer peşindeler. Hakkını helal et barbekü evini açıp kasanın arkasındaki duvara şekilli bir Arapça dua asma telaşı içindeler. benim hakkımda ne düşünüyorsan ganyan bayi senin bin belanı versin.... iyiyim bana iyi olana. 5 tl versene bi' la bi' şey denicem. yoksa bana güvenmiyor musun?

Kokuşmasın diye konsantre kokular sürmüş, gömlekler ütülü, her şey steril. Yüksekliği ayarlanabilen ofis koltuğundan dünya ve hayat gibi konular hakkında atıp tutuyor. Şu şöyledir bu böyledir. İnsanlar kötü niyetli şekerim. Fakat o da ne; kan yok, koku yok, bol bol koruyucu krem var, yine de endişeler içinde bir organizma- var olanlarla birebir temas olmasa da etinde. Tüm bu yanıp sönen ve kızışan canlılığın ortasında tekdüze fikirlerle boş beleş bir sessizlik içinde. Dişler parlıyor tüm o kibriyle. Hikayeler seni eğlendirmek için var. Sert darbelerle ile yüzleşmedikçe yumuşacık pufların içinde olduğunu fark etmiyor, zırlayıp duruyor bistronun içinde- biri kolundan tutuyor ya da tutsak ediyor sanki seni . Çık bir hava al gel. Ağustos böcekleri kentleşmeye sebep oldu olalı bu tip sıkıntılar çekiyor tüm şehirliler. O da iyi bu da iyi. Herkesin haklı olduğu bir oluşum içindeyiz ödleklerin idrak edemediği.

Yıldız kaydı! dilek tut! Tuttum bana kaymasın da ben iyiyim. Caanım meteorlar uzay sörfü yapıyor - aya bakıp yalnızlıktan uluyan kurt adamı kim takar ki. Sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. O yüzden sana en iyisinden bir sopa lazım. Çivisiz lütfen. Dünyanın çivisi çıkmış, biz ise çiviciyiz ezelden. Pfff... bizim siparişler nerede kaldı yhaa!? Her şey iyilikten güzellikten ki zaten.

Markalar ve modeller tarihinin ebeveynlerden çocuklara aktarılan yegane hikayeler olmasına pek az kaldı. Şikayetimiz var bizim. İnsanlar neden bu kadar gerizekalı yhaa. İğrençsin ve kokuyorsun. Pis şey. Neyse uçağım kalkıyor - yanımdaki koltuğa fakir ama şişman biri oturmasa bari. Kısmet. Çok yüzlü şebekler. Amin. Peki maymundan mı geldik. Her şey de bir hayır var. Kaç para kazanıyormuş peki? Eyvallah. Nefesini tüket de öl!- satın aldıklarına kelepir bir fiyata sahip olayım. Kötü bir niyetim yok; parasıyla değil mi?


18 Şubat 2015 Çarşamba

bi sn gelsene bellekçiğim

"Kimseye bir şey olacağı yok" dedim atla sırtıma gidiyoruz! Vınnnn. veeee kimseye bir şey olmuyor. Her yer turuncu. Süper turuncu ama. Nefis, ne güzel işte.

ha bir başkası ile konuşmuşum ha kendimle; her halükarda kendi fikir alanlarım arasında dolanıyorum. fikirlerimi sınırsızca koşturup çoşturuyorum. ne kadar düşünebilir isem bir o kadar fikrin geyiğini yapabiliyorum. hayata koftiden bir meydan okumanın alemi yok. kıkır kıkır büyüktür hüngür hüngür. günün yaklaşık üçte birini uykuda geçiren bir mahlukat olarak "gerçeklik" kavramına bu kadar saplantılı olmanın hiç bir yararı yok.

laf olsun kulak dolgunluğu olsun sessiz aralıklar dolsun. sessizlikten kulağımız çınlamasın; maksat iç ses açığa çıkmasın ki baş başa kalmayalım sinsi fikir cinlerimizle. gevezelik. yani. Olsa da olur olmasa da olur tavırlarımız ve beraberinde idare eden biriciklerimiz, kendinden ziyade başkalarını hoş tutan kimi "zavallı" bedenlerimiz. Her şeyimiz odur istemeyiz belki ama vazgeçemeyiz de.

Basınçla günden güne çürüyen, sıkışan, buruşan bizliklerimiz. diğer tarafta varlığı ile yokluğu bir olan pek "bireysel" fikirlerimiz ve uzantıları eylemlerimiz. Ara sıra uyarılan sinirlerimizde geriye dönük duyular gizleniyor. bazen bir ses veya bir koku ile bellekler tekrar canlanıyor, belleğe alınan biçimler kendilerine ait pek "orijinal" kolajlarını üretmeye devam ediyor. iletiştiğimiz tüm kimseler kafada sesli/sessiz konuşmaya, tartışmaya, kaynaşmaya devam ediyor. kimi ön planda kimi arka planda. ama hepsi her an sahnede biçimli biçimsiz, irili ufaklı cüce fikirler. korkma fikirlerinden/geçmiş zaman kiplerinden. o zaman yalnızlık bile nasıl keyifli ohhh yiii...

11 Ocak 2015 Pazar

Religion is an user manual for beginners

Ideologies as religion; idealizes diverse thinking systems due to many dynamics as geography, history, etc... Idealizing is a way for one to achieve his/her "goals" as; somehow being immortal and aggrandizing human being. The one never wants to accept dearie itself to vanish. Baby, both you and me will be vanished soon. Relax and cool yourself. Your humanized god image will also vanish. Put the holiness aside. Be sincere to yourself once. Love the one beside you.