13 Şubat 2013 Çarşamba

Organların hiyerarşisi

Bazı organları durduk yere yücelttiğimizi düşünüyorum. Belki de onları yersiz övüyor ve göklere çıkarıyoruz. Bazen onlara tamam koçum iyisin iyisin de şu eleman da güzel çocuk be aslanım diyebiliriz. Yıllar yılı geri planda kalmış organlara da sevgi göstermeliyiz. Mesela böbrek. Mesela karaciğer. Bunlara hep ikincil organ gözüyle bakılmıştır. Onlara siz olmasanız da olur ya benim kalbimi söktüler kalbimi beaa abijim diye böğürüp duruyoruz.

Mide. Bence mide çok özel ve önemli bir organ. Kalbin yumuşak ve konforlu tahtına oturacak nitelikte özelliklere sahip, zorlu koşullar altında bile sonuna kadar çabalayan bir savaşçı. Bu hazır asker kahrımızı çeker genetiğiyle oynanmış elma boyutundaki çilekleri yok yimem demeden öğütür gider. Asidik ve çürümüş bir ortamda yaşar. Tıpkı bir maden işçisi gibi tehlikeli ortamlarda varlığını sürdürür.

Organlar arasında bile bir hiyerarşi vardır. En üstteki organ (mesela beyin) en değerli et parçası olarak kabul edilir ve vücudun alt kısımlarına doğru inildikçe organlar çok fazla siklenmezler. Üst üste binmiş bu organlardan beyin patronluk taslar barsak emek işçisidir işini yapar. Mideler ve bağırsaklar bozulup arıza çıkarmadıkları sürece fark edilmez ve takdir edilmezler. Ama kalp öyle midir. O sızlar cızlar mızmızdır. Nazı niyazı bitmez. O yöneticidir ve diğer organların başında adeta bir çoban gibidir. Biz gene organları birbirine kırdırmayalım ama. Yazıktır günahtır.

Kalbe bir düzine soylu özellik atfedilir. Kalp kırılgandır paramparça olur, kalp duyarlıdır bazen çok hızlı atar, kalp hassastır her şeye alınır vesaire vesaire.... Peki ya mide? Utanmadan iddia ediyorum ki mide daha duygusal bir organdır. Stres altındasındır miden büzülür, yanar, mahvolur. Aşık olursun sıkışır, ekşir, gaz olur. Hastalanırsın darma duman olur dalgalanır da durulmaz. Mide çok şeye maruz kalır, dışarıdan alınan maddelerle o muhatap olur. İnsan Kaynakları Departmanı gibidir. Geleni gideni o buyur eder. Alım-satım müdürüdür neyin alınacağına neyin sıçılacağına o karar verir. Gümrükçü gibidir giren çıkan mal ondan sorulur. Duygusal organ mide hep kalbin gölgesinde kalmıştır. Hep kapitalist marketin oyunları bunlar :) Mide de hassastır ve her şeye tepki verir. Gün içinde daima kendini hissettirir ve adeta ben buradayım der. İletişimi irtibatı koparmaz. Acıkınca, doyunca, üzülünce, sinirlenince, sevişince veya zarar görünce hep bize seslenir. Bu sevgililer gününde bir değişiklik yapıp sevgilinize kalp şeklinde bir yastık yerine kasaptan büyükçene bir dana midesi alın ve sevdiciğinize hediye edin. Şaka lan şaka danalığa lüzum yok.



(Resimdeki barbi dizaynı: Jason Freeny)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.