13 Haziran 2012 Çarşamba

Başıboşa tasma tak

Evliya Çelebiyi severim fakat arama motoru olarak kullanmak istemem. Ulaştırma bakanı Binali Y. google benzeri e-çelebi isimli bir milli arama motoru projesi başlatmak istiyormuş. Ben E-çelebi'de Charlize Theron aratınca bıyık çizilmiş versiyonuyla karşılaşacağım hissine kapılıyorum ve huzursuz oluyorum. Ya aslında, diğer bir yandan google batının bakış açısına sahip bir arama motoru. Doğunun bakış açısına sahip bir arama motoru hiç fena da olmayabilir. Gerçi Türkiye'nin yapacağı bir arama motoru bana güven vermez gene doğu bakış açısından ziyade yavşak bir arada kalmışlık zihniyeti(doğu-batı, kuzey-güney, edi-büdü) barındırırız gibi geliyor. Eğer biri doğu (doğu ne lan)bakış açısına sahip arama motoru yapacaksa Çin yapsın, Hindistan yapsın ya da Müslüman bir ülke olan Mısır yapsın. Arama motoru, arama motoru diyorum bu arada af buyurun. Arama motorunun ismi de değiştirilip daha efendi bir tanım da bulunur mutlaka. Ne olabilir alternatif ismim. E- mutasıp arama gereci olabilir mesela. Motor ismi kalkar ama bence kesin. Bu arama motoru olayı beni korkuttu açıkçası. Evliya Çelebi asidir gerçi. 4. Murat'a rağmen atlamış zıplamış gezmiş tozmuştur. Oradan oraya sürülmüş, bir çok toprağa ayak basmıştır. Fakat bu başka bir konu. Türkiye'de hayatın her alanında kısıtlandığımı hisseden ben en özgür platform olarak interneti görüyordum. En azından google'ım var. Anarşist, komünist, siyonist, satanist, nihilist, hedonist, faşist, terörist, hümanist tüm kişiler/akımlar hakkında fikir sahibi olabilme ihtimaline bayılıyorum. Beni temsil eden hiç bir politikacı, futbolcu, düşünce adamı olmasa dahi en azından karman çorman bir internetim vardı. Geçen sene internete kota gelecek, sınırlandırma yapılacak olaylarından çok gerilmiştim ve bir hayli (hayli kelimesini de hep samimiyetsiz bulmuşumdur) endişelenmiştim. Gerçi bu endişeler yerini rahatlamaya bırakmış da değil. Yaklaşık 1 sene boyunca Youtube sitesi yasaklanmış bir memlekette yaşamaktan utanç duyuyorum. Youtube'dan sana ne zarar gelecek. Atatürk'ün kaşını gözünü boyayıp hakaret içeren videolar koyduklarını öne sürerek Youtube'u yasaklama yoluna gittiler. Böyle milyonlarca video olsa bile mevcut hükümetin bunu çok umursayacağını sanmam. Bu tip videoları bahane edip Youtube'u kapatmak tamamen bir nabız ölçme seansıydı. Bakalım olcak mı. İçine Atatürk kattık ve tabu oldu. Bu sayede Kemalistler de Youtube olayını fazla kurcalamazlar. Youtube'u kapatma periyotu çok başarılı olmadı sanıyorum çünkü tekrardan erişime açtılar. Tüm bu erişime açma ve erişime kapatma prosedüründe halkın hiç bir katılımının bulunamaması korkunç bir şey. Yarın öbür gün kullandığınız herhangi bir site uydurma bir yasayla engellenebilir. Yasaklamanın sonu yok. Çoluğunun çocuğun girdiği siteleri kontrol etmek isteyen, sınırlamak isteyen anne baba buyursun yasaklasın kendi veletlerine fikir çokluğunu. Fakat bizler milletkefillerin çocuğu değiliz çapsız adamların benim yerime karar vermesine hiç mi hiç ihtiyaç duymuyorum. İnternette bile öyle bir korku psikolojisi yarattılar ki sığır diyeceğim yerde çapsız yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Ya da ne biliyim hırt da yazabilirdim çapsız yerine. Bizim manyak bir komşumuz var osuruk sesine bile kapıya geliyor. Hükümet de bir o kadar sabırsız. Farklı düşünceler bastırılmak isteniyor, ucuz, magazinsel medya araçları da lejyonerlik görevlerini yerlerine getiriyorlar. Günlük hayatımızda tüm alanlarımız, saatlerimiz zaten birim birim olarak bölünmüş durumda. En özgür hissettiğimiz alan olan uyduruk evlerimiz de artık şeffaf oda tarzında. Harita şu şekilde, 3 çocuğu yap gocuğu giydir. Kadının kafasını kaşıyacak vakti kalmasın çocuğun kakasıyla, ağlamasıyla eriyip gitsin hayatı. O değil de hükümet prezervatif mı çıkaracak beline kuvvet markalı? Yoksa kime ne kürtaj mevzusundan. Bu işten de biraz mangır kazanıp sonra da ertesi gün hapı üretimine geçebilirler. Tüm bu kürtaj mevzusunun altında bu sebep mi yatıyor acaba. Ya onu bunu bırak da hafız, kadınları ne zaman sünnet etmeye başlıyoruz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.