20 Ocak 2013 Pazar

Kıç Üstü Edebiyatı


Büyük sevimsiz bir yer olsun iş olmasın hatta orası bizim de olmasın kimseye hayrı olmadığı gibi yuva bozsun haram olsun. Ya da küçük sevimli bir yerimiz olsun ve burası tamamen bizim olsun yerler parke yerine cesetten olsun her yere bastığımızda yaşamın değerini kavrayalım "oh be hayat varmış" diyelim hep bir ağızdan. Mekanın hemen altı da yatır olsun. Bir dizi dileklerimiz olsun ve hiçbiri gerçekleşmeyecek de olsa yıldızlar bizi beklesin biz ise kazıklara oturup bekleyelim ki hayaller gerçek olsun.

Her bir şeyi bilen adam ol ama lotoyu totoyu bilme neden bilmediğinin farkında olsan da vur kafayı yat sert zemine. Yanlış bilelim doğru oturalım popülerist bayansıları yerelim. Yalan yanlış söyleyip doğru direk konuşalım. Tatlı yiyelim nefret kusalım. Oyuncak ayılara sarılıp iftira misillemesini planlayalım.

Cehennem var deyorlar. Varsın desin denyolar. Ya yaşadığımız dünya bir başka hayattaki yaşamımızın cehennemi ise. Yok yok değil. Şimdiki cehennemi eski şartlar altında düşünmemek gerekir. Artık kazandır, ateştir, zebanidir çok demode kaldı bunlar. Artık telfon tavayı geçtim seramik tavalar, ankastre ocaklar var. O yüzden "modern" cehennem elektronik sistemlere bağlanmış olmalıdır. Dokunmatiği çalışmayan ayfonlar, internete girdiğinde sürekli açılan ama kapanmayan pop-uplar dolu ve manyetiği bozulup seni bistroda yemek yedikten sonra çaresiz bırakan kredi kartlarıyla dolu bir cehennem. Orijinal olmayan windowslar ya da yok yere arıza çıkaran araba bilgisayarları.... Cehennemde pili bitmiş kumandalarımız, bir çubuk şarjı kalmış telefonlarımız ve tek kulaklığı bozulmuş müzik çalarlarımızla ile baş başa kalacağız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.