24 Ekim 2011 Pazartesi

Ulus-Devlet

Dün Haber Türk spikeri Van'daki deprem hakkında "Deprem her ne kadar Van'da da olsa hepimiz üzüldü"' demesi herkeslerden tepki aldı. Bize vatandaşlık,tarih,çoğrafya ve edebiyat derslerinde ülkemizin bir bütün olduğu, taşının toprağının her damla kana değer olduğu öğretildi. Biz bu yalanlarla büyüdük, bir sürü genç insanın ülkenin bütünlüğü için savaşlarda öldüğünü göz ardı ettik, doğar doğmaz bir devlete, bir ideolojiye ait olduk. Ulus-devlet kavramı, çoğumuzun bildiği gibi devletler için büyük toprak sahibi olmanın öneminin azaldığı, ticaretin seyrinin değişmeye başladığı, milliyetçilik fikirlerinin yaygınlaşmaya başladığı dönemlerde ortaya çıkmaya başladı. Bayraklar, marşlar,milli müsabakalar ulus-devleti için birleştirici unsurlar oldu, eğitim ve askerlik ise bu düşünceleri aktarma araçları/ ideal vatandaş yaratma gereçleri olarak görev üstlendiler. Bizlere hayatımız boyunca ulus bilinci konusunda düşüncelerimizi tazeleyecek bilgiler aktarıldı. Ülkeni sev, devletini say, Eurovision'u izle gibi düşünceler beynimize işlendi durdu. Şimdi en başta yazdığım cümleye dönersek, bizim kuşak ulus-devletin kuruluşunu kitaplardan okudu. Bu sebeple Van neredeymiş nasıl bir yer miş ya da Diyarbakır'daki insanlar nasıl yaşarmış ne yaparmış haliyle televizyondan öğreniyoruz. Ülkemizi farklılıkların anlayışla yaşandığı bir bütün olarak tanımlıyoruz. Mermer bu mermer lan diyoruz! Hayır yani gitmediğin, gezmeye bile yeltenmediğin Van senin için olsa ne olur olmazsa ne olur. Herkes bir arada yaşamak zorunda değildir. Tut kafasından dolaşmaya çalışsın, ama aynı eksende dönsün dursun. Oyuncak senin olsun ama hiç oynama köşede dursun. Bilgi sahibi olmadığımız şeyler hakkında fikir sahibi oluyoruz. Sırf devlet kötü adam dedi diye, birinin beynini dağıtabiliyoruz. Kahvelerde, meyhanelerde ülkemizi deliler gibi savunuyoruz ya da eleştiriyoruz. Aslını bilmediğimiz şeyler hakkında ömür boyu konuşuyoruz ve kendimizi yıpratıyoruz. Askere gidiyoruz, gerekirse adam öldürüyoruz, ama suçlu bulunmuyoruz. Demek istediğim, ülkenin her koşulundan, her köşesinden haberimiz olmasa bile herkesi bir görüyoruz. Teoride iyiyiz ama pratikte sıçıyoruz. Tıpkı spikerinde gaf yaptığı gibi, bazen insanlar olarak azınlıklara karşı; iyiler hoşlar ama bana uzak olsun gibi imalarda bulunuyoruz. Ayrıca şöyle de bir şey var 20 Milyon insanı azınlık gibi tanımlamak da komik oluyor kanımca. Bu yazıda asıl üzerinde durmak istediğim nokta insanların ulus-devlet kavramını fazla sorgulamaması, terör olaylarını analiz etmeden siyah kurdelaları takması, ülkenin yerel problemlerine kulak asmadan, devletin ideolojisini sorgulamadan desteklemesidir. İnsan yaşadığı alan dışındaki yerleri pek sallamaz. O yüzden günlük hayatımda vatanın bir bütün olması ya da olmamasının bana ucu dokunmadıkça, beni pek de alakadar etmez. Etmemelidir. Sen devlet misin, bırak devlet düşünsün, sen ayık ol yeter. Bu arada sakın beni de anlamadan saldırmayın, darılırım. Spiker kadın için Van şehri sadece bir kelimeden ibaretti sanki, ki bu olağan bir şey insanın zihni aslında küçük bir ortamı benimseyebiliyor. Spikerin bu gafı yapmasında ülkenin özellikle doğusunun medya tarafından sürekli olarak ötekileştirilmesinin de çok büyük etkisi var. Türkiye'nin Doğu bölgeleri gittikçe Marmara bölgesinden uzaklaştı ve tamamına yakınına isyan eden edepsiz çocuk rolü uygun görüldü. Orası bizimdir, orada oturanlar yaşamayı, önündekilerle yetinmeye bilmiyor dendi. Tüm bunları söyledikten sonra bile gene bir bütünüz değil mi? Biraz sakin olun, nefes alın. Bu gafı yapmak sadece spikerin değil, tüm medyanın ve medyayı yönlendirenlerin problemi olmalı. Beraber yaşanacaksa insanca yaşanmalı.

Ha bu arada Kandilli Rasathanesi yıllardır 7-8 yıl aralıkla büyük depremler gerçekleşmesi yüksek olasılıkta diye bas bas bağırıyor ama hala yeterli önlemleri alınmadı. Şimdi de 19 yaşında bir çocuğu enkaz altından kurtarmışlar onu izletip duruyorlar halkın moralini yükseltmek için ama diğer insanlar da ölmeyeydi iyiydi. Neyse bu sefer arama kurtarma ekipleri etkili çalışıyor gözüküyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.